18 Eylül 2012 Salı

uzun ama okuyun valla sıkılmayacaksınız!

Dün akşam bir yandan sunum revizeleri yapıyorum bir yandan evin içinde dolanıp duran kalabalığa laf yetiştiriyorum.Zira C,O,E,Y ve G başımda sürekli sunumu kapatıp onlarla şarap muhabbetine katılmam için ısrar ediyordu.
Küçük evimde böyle kalabalıkları hep çok sevdim.Hele de çok sevdiğim insanlarsa keyfimden ölüyorum resmen.Biri şarap bitti diye bağırıyor diğeri şarap zulamı bilmenin keyfi ile sırıtıyor ama sürekli bir bana sataşma beni yerme bir beni sinir etme çabası ortalıkta dolanıyor.

Elimde sunum boardları onlara laf yetiştireceğim derken az kalsın caaanım sunumumu rezil ediyordum.Sonra konu nasıl olduysa ( çok zorlamaya gerek yok yeni ayrılan 6 yıllık bir çiftin erkek tarafı aramızdaydı) ayrılıkların insanları akıllandırdığına geldi aslında az daha konuştuğumuzda her 4 yılı devirmiş çiftin en az bir yıllık bir ara vermeleri gerektiğine kadar geldik:)

Sonra benim neden hayatıma birini alamadığımdan hala neden bir sevgilim olmadığından girerek konu yine voyvoda kazığı olarak bana girdi.Zira grup iki başlıydı C ve diğerleri.C hayatıma kimseleri sokmamam gerektiği tezine deli gibi bağlanmış hayatımdaki yegane insan:) Diğerleri ise Okan dan yana oylarını kullananlar topluluğu.Okan konusuna hiç girmeyelim!! (Tabii ben Dubai konusunu bilmedikleri için susuyorum gerçi oda ayrı bir konu cidden sinirimden artık vazgeçme noktasına geldim! Adamlar beni bildiğiniz salak sanıyor ve bende sanmalarına izin veriyorum)

Sonra dedim ki şu halimle kim benimle birlikte olmak ister ( Okanı saymıyorum zaten o adamla cıksam ayda iki gün falan görebilirim).Çarşamba ve salı akşamları vakıf toplantım var ve bunları asla ama asla iptal edemem.Cumartesi sabahtan mutlaka lösev toplantım yada hastane ziyaretim var. Her perşembe akşamı big girls night. Her pazar-pazartesi akşamı spor ki yapmadığımda bel fıtığımın tecavüzüne uğruyorum.Ve boş kalan  zamanlarımda C. :) ve anladım ki C ile geçirdiğim vakit şimdiye kadar kimse ile eğlenmediğim kadar eğlendiğim vakitler.Bir sevgilim olsa ikisi arasında tercih yapmakta oldukça zorlanabilirim o dereceye geldim..EE bunca işin arasında kim kendini hayatıma sokmak ister yada ben nasıl zaman ayırabiliri ki? Sonra konu yine bana girdi ve ben açıldıkça açılıp en sonunda itiraflarımı sıraladım...

Neden arkadaşlarımı bu kadar ikinci plana atmışım ki.Ama ben sandım ki kurbağa nın o yoğun hayatında bana ihtiyacı var.Evi ile onunla ilgilenmemde  ona iyi geliyor.Alakası bile yokmuş.Aksine sıkılmış bunalmış.Ki bende sıkılıp bunalıp delirmiştim son zamanlarda.Hayatım yok oluyor gibi gelmişti..off hatırlamak bile istemiyorum.İş yoğunluğunun arasında onun hayatını yaşamak yaşadığım en ızdırap dolu zamanlardı işte her zamanki eski ben yaşadığım her şeyi uçlarda yaşamamayı beceremıyorum!!Oysa onunda bir ortası olmalıydı..Onun hayatıyla ilgilenirkende ne kendimi ne onu sıkmanın anlamı yoktu..

Şimdi şimdi anlıyorum..En basitinden arkadaşları ile tatile gitmesi neden beni kasmış ki..Oysa ne eğlenceliymiş sadece arkadaşlarla tatile gitmek bu koca yaz her fırsatta kızlarla biryerlere kaçmaya bayıldım!!.Bana zaman ayırmıyor diye çırpınırdım oysa onun zaten tüm zamanı benmişim ne gerek varmış ekstralara..Bırak adamı tadına varsın hayatın..Ama o esnada anlamıyorsun işte karşında bunu anlatmaya çalışmak yerine sana sinir olan birini gördükçe daha da sinirleniyorsun.Sonra sakinleşince sende zamanını sadece kendine harcayınca varıyorsun herşeyin tadına.
Şu an değil herhangi biri peri padişahının oğluna aşık olsam yukarıda bahsettiğim hiç bir şeyden asla ama asla vazgeçmem.Kimse için sarı kuzumun Ibıza bekarlığa veda partisini iptal etmem.Asla ama asla vakıfımdan vazgeçmem..Günlerin yeri değişir belki ama o hafta içinde o big girls night olmazsa olmaz!!ee kalan zamanda ancak kendime zaman ayırabiliyorum.Öyleki her ay işim için okumam gereken dergileri ancak öğle yemeklerinde okuyabildiğimi fark ettiğimde halime üzülmedim değil!!Bunların hepsi  benmişim ve ben kendimi ne çok severmişim..

İşte bunları konuşurken C dedi ki işte bunu diyorum.Mükemmel ilişkiler ilişkinin içinde kaybolan çiftler yüzünden bitmeye mahkum oluyor ama kimse aklı başına gelince ya biz bir kere daha mı denesek demiyor? Dedim ki ben kurbağa ile 4 yıl önce  barıştığımızda egolarıma yenik düştüm tek derdim onun bana geri dönmesiydi.O yüzden nerde hata yaptım o nerde hata yaptı bununla ilgilenmedim.Zavallı egolarım ve onun zavallı egolarıydı tek derdimiz..

Ama şimdi anlıyorum ki hata yapmışız.Biz olabilecek en iyi çiftlerden biriydik ve keşke o ayrılığın kıymetini bilseydik.

Neyse uzun lafın kısası geçtiğimiz 10 ayda yaşadığım süreçler kaprislerimi-triplerimi nasıl yontmam gerektiğini aslında onların karşı taraftan çok beni nasıl yorduğunu üzdüğünü fark ettirdi.Önemli olan gerçekten birlikte geçirdiğiniz  1saatin bile kıymetini bilmek.Ne 3. şahısların ne de süreçlerin hiç önemi yok.Çünkü gerçekten güvenmek ( aldatmak aldatılmak güveninden değil hayatınızı ona teslim edebilme güveninden bahsediyorum) çok değerliymiş.En çok da hayatına girmek isteyen insanlarla zaman geçirdiğinde anlıyorsun bunu çünkü bir yavanlık bir saçmalık bir olmadığı insana bürünme çabaları vsvs mide bulandırıcı bir sürü geyik.
Tabii bu kadar konunun  birde karşı tarafı var.Onunda kaprislerinin çıkışlarının bencilliklerinin sınırlarını belirlemesi ve duracağı yeri anlaması gerekiyor.Karşı tarafta kendinin ne olduğunu anladığı noktada her güzel  ilişki sayısız şansı hak ediyor..

Çok uzattım.Neden bunu şimdi yazdım sorunuza gelince? Çünkü 1. dün gece bu konu züerinde bildiğiniz saatlerce geyik yaptık güldük hüzünlendik ve gecenin sonunda kendimizi kokereç yerken bulduk:)2. sebep  günde 120 yeni kişinin okuduğu bir blog oldu bu kısa sürede.İstiyorum ki siz aklınıza başınıza toplayın..Her şey için geç olmasın..

sevgiler

uzunbacaklibaba

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder